Sarrafların ders veremediği ikindiye erdi,
sual edilemeyen günahların zaman,
kim ne der, elini eteğin kardeleninden çekti
korulup amandan, hem erdem ekti, hem erdem saksıdı.
yer yoktur çorbada ekmeğin sızısına
yer çoktur herhalde,
kendini yamakta dar sokakların korusuna
bir yaz sabahı kimsenin erkeninin uyuşmadığı,
keserler elimizde,son bahçede ne güzeldir iletişmemek.
eğer sen her uyanışımda, benden uyanmadıysan,
acı yalnız nasırsız ellerimde biçildiyse,
bu nasıl korkak, nasıl ahmak,
bu ne cesur, bu ne senden,
hesabımız tek senden toplansın,
sen koparılmış çiçekleri sevmediğin
ben annemi çok sevdiğim için,
her mevsim çıksın, mutfakta mercimek,
ellerimde her gün nergis nergis nergis
ki ahmaklık ruhtan gereksiz sorup,
renkleri boşlayıp, kokuya batmaktır
ve acı nasırsız ellerimden biçildiyse
ki aşkın en büyük korkusu
gerçek olmaktır.