S harfiyle başlamak her şiire
uyanmak gibi her yaz uykudan
gibiler senin üzerinde pek durmuyor,
sen o'sun ondan ötede bir sensin.
bir tek sensin,
sen.
gecenin rengini aldığı her ne ise
balkondan damlıyor bizim eve
bir susuş var,
sen
öyle değil midir gece
bir direniş kalmadı
fikirlerimin andı kırıldı
suskun gece kar olmus yağıyor,
seni konuşuyor, dilini bir ben
elini bir tek ben biliyorum.
allar almış yüzünü
kusurumu bir beyaz örtüsü
okşuyor,
sanki ben hiç sensiz olmadım
gülümseyen yüzünü
büsbütün sarı şehrin surlarına kaldırmış,
sen dahi bilemezsin,
bu şehir benimse
bu senin her adımından,
bakın yerlere karlar serpiliyor kadınımdan
saçlarını Meryem mi ördü,
yüzüme değen her bir tel,
sen misin yoksa
sen böylesi
sen
kar yağdığında
sen böylesi
gecemsin.
ben ruhumu emanet ettim karın kucağına,
sanki ben hiç üşümedim.
bak sıyrılan her zerrem,
bir bir sayıldı gecelerin hatrına
sukunet,
şart olsun sen ondansın.
ve ben yoldan çıkmadım.
kursağımda bir yanlış anlaşılma,
itiraf et,
gece senle de konuşuyor
ben şizofren,
bir tek seninle gecelerim,
sen şizofren,
bir tek benimle hecelerin.
karın rengini aldığı şey her ne ise
damlıyor gerdanından
ben henüz gece olmadan sabah oldum.
ellerini henüz dün şehrin güvenmediğim kollarına bıraktım,
ben henüz çocuk olmadan baba oldum,
gözlerini henüz dün çocukların merhametine bıraktım.
ben henüz bulut olmadan yağmur oldum,
saçlarını henüz dün kısır toprağa bıraktım.
bıraktım,
bırakmak ayrılmak gibidir,
ayrılık çok hüzünlü bir azeri türküsüdür.
korkusuz çocuğun yüzü de düşer,
toprak kokusu bak parmaklarında,
korkudan kendisini gömmüş.
öylesine kaçış.
bir atın top sesinden ürküşü.
bir ihtimalin gönle düşüşü,
acı bir ölümün düşüncesi değil gerçeğinden de ölüm.
gece susuyordu ya,
ayrılık kelimesi senden çıkarılmalı.
bak Rab yetişti,
kar bizim için yağıyor.
gözlerine Yusuf mu baktı?
gözüme her dokunuşu gözlerinin
öylesine eşsiz,
bir hayalin gerçeğe dönüşme ihtimalini,
karın çöle düştüğü gecenin seherini,
karşılıyoruz,
sessizliğin sesi,
karın sesi.
gecenin rengi.
saklı bir hecenin en kuytusu,
durdu dudaklarımda
bir senin beni sevmenin avuntusu,
uyudu korkumun kucağında.
savaşta ölen çocuklar olmasaydı,
yine de severdim seni.
savaşta olan çocuklar ölmeseydi
yine de öperdim seni.
bırakmak gibi ateşin ortasına kendimi.